Fatih Terim, Seçil Erzan davasında ilk kez ifade verdi; bankayı suçladı, Hakan Ateş’e tepki gösterdi

Aralarında ünlü futbolcuların da bulunduğu çok sayıda kişiyi ‘özel fon’ vaadiyle dolandırdığı iddia edilen eski Denizbank şube müdürü Seçil Erzan davasında Fatih Terimmüşteki” sıfatıyla ifade verdi. Terim, kimseye Seçil Erzan ve bölge müdürü olan Rüya Sağır‘ın dava kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızasının olmadığını belirtti.

Denizbank, beni özel bir müşterisi olarak kabul etti ve hep bu şekilde muamele gördüm. Denizbank Genel Müdürü olan Hakan Ateş, benim ilk ismiyle hitap ettiğim, bu olaylar yaşanana kadar arkadaş bildiğim, hem yazlık hem kışlık evimde misafirim olan, benim de onun evinde misafir olduğum, samimi olduğumuz, en azından öyle bildiğim bir insandı.

Bu olaylardan sonra kendisiyle hiçbir ilişkim kalmamıştır. Gösterdiği yakın alaka çerçevesinde Denizbank’taki hesaplarımla ilgili bana özel ihtimam gösterilirdi. Seçil Erzan’ı özel bankacım olarak belirleyen, bu şekilde çalıştıran ve bunu takip eden de Denizbank üst yönetimidir.

“Seçil Erzan bizzat gelip belgeleri imzalatırdı”

Terim, çalışma hayatının özellikle son 15-20 senesi boyunca para yatırma ve çekme işlemleri ile imzalanacak belgelerin banka çalışanlarınca bulunduğu yere getirilip yapıldığını anlatarak, “Seçil Erzan, bizzat kendisi gelip kimi zaman Florya Tesisleri’nde herkesin içinde, kimi zaman evimde toplu olarak getirdiği belgeleri bana imzalatırdı. Hiç okuma ihtiyacı duymadan imzalardım hatta yurt dışına seyahat edeceğim zamanlarda benim Seçil Hanım ile konuşmam ya da mesajlaşmam üzerine havaalanına nakit para getirildiği dahi olmuştur. Her zaman Seçil Hanım değil başka Denizbank çalışanları da gelirdi, para getirirlerdi, para götürürlerdi, bazen imza alırlardı, bazen almazlardı.” beyanında bulundu.

“Kimseyi yatırım yapması için yönlendirmedim”

Erzan’ın kendisine hiçbir zaman özel olarak bir fona para yatırılacağını ve yüksek gelir sağlanacağını söylemediğini, kendisine paranın bankanın saklama hesaplarında değerleneceğini söylediğini ifade eden Terim, saklama hesabına yattığını söylediği paraların böyle bir hesaba yatmadığını şimdi anladığını kaydetti.

Hiç kimseyi finansal yatırım yapması için yönlendirmediğini savunan Terim, şunları kaydetti: “Bu davada benim tanıdığım müştekiler var, tanımadığım da müştekiler var hatta daha çoğunu da tanımam. Bu 30’dan fazla müşteki ve sanıklardan benim birini bir sözde fona yönlendirdiğimi, aradığımı söyleyebilecek tek bir insan dahi olamaz. Varsa lütfen gelsin, çıksın söylesin, mahkemede söylesin, başka yerde söylesin. Benim bir yerlere para yönlendirdiğimi iddia eden tek biri vardır, o da bankadır ve bankanın reklam alanlarıdır. Davaya taraf olmayan bankanın böyle yapmasının tek sebebi de kendi iletişim stratejisidir.

Fatih Terim, bu olayla ilgili maddi ve manevi zararlarının olduğunu belirterek, “Ben bu olay ortaya çıktıktan sonra hesaplarımı incelettim. Yapılan incelemeler neticesinde de Denizbank’a yatırılması için gönderdiğim ve çektiğim tutarların arasında ciddi bir eksiklik olduğunu tespit ettik. Zaten banka çalışanı Rüya Hanım’dan yine SMS ile aldığım bilgiye göre bir saklama hesabım olmalı ve orada 3 milyon dolar civarında para bulunmalı. Bana verilen bilgi buydu ama sonra Denizbank bana böyle bir paranın olmadığını söyledi” ifadelerini kullandı.

“Arda ve Emre “hocanın tavsiyesiyle para gönderdik” demediler”

Terim, Emre Belözoğlu ile Arda Turan‘ın 7 Nisan 2023’te eşiyle temasa geçmelerine kadar olaylardan haberinin olmadığını anlattı.

Terim, şöyle devam etti: “8 Nisan Cumartesi sabah, sadece Hakan’la görüşeceğimizi sanarak beraberce banka genel müdürlüğüne gittik. Hakan, bizi binanın girişinde karşıladı, daha önceki nezaketen yaptığım ziyaretimde de öyle yapmıştı, öyle saygı gösteren ve alakalı, özenli bir insan olarak tanımıştım onu ama bir anda bizi yukarı çıkardığında karşımıza hatırladığım kadarıyla 10-15 kişi çıktı, bankanın tüm üst düzey yönetimi oradaydı.

Çok şaşırdık. Hakan’la konuşmaya, olayı anlamaya ve Arda ile Emre’nin mağduriyetleri için ne yapılabilir diye konuşmak üzere gittiğimizi sanırken bana da soruldu bir kaybım olup olmadığı. ‘Ben şu an bilmiyorum, bir hasar tespiti yapmadım. Mümkünse hasar tespitimizi yapalım, sonra net bir şey söyleyelim.’ gibi bir şey söyledim. Arda ve Emre, ‘Biz, Fatih Hoca’nın tavsiyesiyle Seçil Erzan’a para gönderdik.’ demediler. Toplantıda böyle bir söz söylendiğini beyan edenler yalancıdır, yalan söylüyorlar.

“Bir bankaya ve banka müdürüne güvendim, biri paramı diğeri itibarımı kullandı”

Bu olayla ilgili ailesi ve avukatları dışında kimseyle konuşmadığını ifade eden Terim, şunları bildirdi:

Konuşmadan bugünü beklemek benim için çok zordu ama hukuka ve yargıya olan güvenim ve saygım beni buna mecbur etti. 50 senedir kamuoyunun gözü önünde yaşıyorum. Kamuoyunun da benden açıklama beklediğinin farkındayım. Bundan sonraki süreçte salt reklam sevenlerin ve reklam meraklılarının tatmini için değil reklam verenlerin bugüne kadarki iletişimlerinin nasıl bir senaryo olduğunu, doğru muhatap olarak gördüklerime en doğru şekilde gerekli görürsem gerekli bilgilendirme yapılacaktır. Bir bankaya ve banka müdürüne güvendim, biri paramı, diğeri de itibarımı kullandı, kullanmaya devam ediyor. Benim kamuoyu açıklamalarım kimsenin adını lekelemek üzere değil gerçekleri paylaşma amaçlı olur.

Fatih Terim, ayrıca sanıklar Seçil Erzan ile Rüya Sağır’ın dava kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmalarına rızasının olmadığını belirtti.